TÜRKİYE CANIM FEDA
Menü
Esmâ-ül Hüsnâ
Yozgat Linkleri
Yozgat Valiliği
Yozgat Belediyesi
Yozgat Milli Eğitim Müdürlüğü
Yozgat Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Merhaba Yozgat Gazetesi
Yozgat Gazetesi
Yozgat Emniyet Müdürlüğü
Yozgat Sağlık Müdürlüğü
Yozgat Çevre ve Orman Müdürlüğü
Yozgat Bozok Üniversitesi
Yozgat Canlı Yayın
Bekir KIZILAY Cam
Kardeş Siteler
Kardeş Topçu Köyü Sitesi
Türkmen Araplı Köyü Sitesi

Yozgat Topçu Köyü SİTESİ | Topçu Köyü Tanıtım ve Haber Sitesi

seytan

İSLAMA GÖRE ŞEYTAN (Şeytan da Cin taifesindendir.)

Şeytan hakkında, Allahü Tealanın insanlara bildirdiği en son ve doğru bilgi, İslam dininde mevcuttur. Kuran-ı Kerimin pek çok ayetiyle bir kısım Hadis-i Şerifler, insanlara Şeytanın varlığının yanısıra, Şeytanın insanları aldatma ve kötü yola sürükleme usulleriyle ondan korunma çarelerini anlatmaktadır. İslam alimlerinin kitaplarında uzun uzun yer alan bu bilgiler kısaca şöyle özetlenebilir:

Allahü Teala; melekleri, insanları ve cinleri kendisine ibadet etmesi için yarattı. Kuran-ı Kerimde, Zariyat Suresi 56. ayetinde mealen; İnsanları ve cinleri ancak beni bilip ibadet etmeleri için yarattım* buyruluyor.

İnsanlar topraktan, melekler nurdan, cinler de ateşten yaratılmıştır. Hicr Suresi 27. ayetinde mealen; (Ademden önce) cinlerin babası olan Canı ateşten yarattık buyurdu. Şeytan da Cin taifesindendir. Asıl adı İblis olan Şeytanın bir adı da Azazildir. Cinlerin yaratılması, insanların yaratılmasından çok öncedir. Aralarında uzun devirler geçmiştir. İslam alimlerinden Muhyiddin-i Arabinin bildirdiğine göre, bu zaman dört bin yıldan az değildir.

Melekler yaratıldıkları zamandan itibaren ibadete başladılar. Hiç isyan, itaatsizlik yapmadılar. Canın evlatları olan cinler, yeryüzüne gönderilince, fitne fesat çıkardılar. İsyanları sebebiyle zaman zaman Allahü Teala tarafından helak edildiler. İsyan ve taşkınlık yapmamaları için, Allahü Teala onlara dinler gönderdi. Aralarından en iyileri vali seçilip görevlendirildi. Bu valiler tarafından yeryüzünde fesat çıkarmamaları, ibadet ve taatle meşgul olmaları için nasihatler edildi. Cinlere nasihat etmek üzere vazife verilenlerden biri de Azazil yani İblisti.

Allahü Teala mealen; *Ben, yeryüzünde bir halife yaratacağım.* (Bakara Suresi: 30) buyurdu. Bunun üzerine melekler; *Ya Rabbi! Yeryüzünde fesat çıkarıp kan dökenleri mi yaratacaksın?* (Bakara Suresi: 30) dediler. Allahü Teala bunlara; *Sizin bilmediğinizi ben bilirim.* (Bakara Suresi: 30) buyurdu. Melekler bu cevabı alınca pişman oldular. Çünkü bu sözleri, Allahü Tealanın işine karışmaktan ve Ona isyan etmekten değil, hikmetini anlayamadıklarındandı.

Adem Aleyhisselamın şekil verilmiş hali Mekke ile Taif arasında kırk yıl yattığı sırada, melekler ve İblis (Şeytan) onu görmüşlerdi ve ondan korkmuşlardı. Ondan en çok korkan da İblis (Şeytan) idi.

İblis, Adem Aleyhisselamın henüz ruh verilmemiş salsal halindeki bedenine dokununca, çınlayarak ses çıkardı. İblis, bedenine girip çıkar ve meleklere; Korkmayınız bunun içi boştur. Eğer ben ona musallat olursam helak ederim derdi.

Ahmed bin Hanbelin bildirdiği Hadis-i Şerifte buyruldu ki Allahü Teala Ademin bedenine şekil verip bıraktıktan sonra (henüz ruh verilmeden) İblis, etrafında dolaşıp ona bakmaya başladı. Onun içini boş görünce; *Bu kendine sahip olamaz. Benim için kolay ele geçirilebilir.* dedi.

Adem Aleyhisselamın bedenine ruh verilmeden önce, melekler Adem Aleyhisselamın bedenini görüp ondaki uygunluğa, ahenge ve ilahi sanata hayran kaldılar Allahü Teala bundan güzel bir şey halk etti mi acaba dediler

İblis, Adem Aleyhisselamın ruh verilmemiş halindeki bedenini görünce meleklere, Eğer o sizden üstün, faziletli kılınırsa ne yaparsınız? dedi. Melekler; Biz Rabbimizin emrine uyarız dediler İblis ise kendi kendine; Eğer ona hürmet etmem emrolunursa, isyan ederim dedi.

Ebu Yalanın ve Buharinin Ebu Hureyreden rivayet ettikleri bir Hadis-i Şerifte şöyle buyruldu; Şüphesiz ki Allahü Teala Ademi topraktan yarattı. Adem Aleyhisselamı yaratacağı toprağı tin (çamur) haline sokup, hame-i mesnun (balçık çamuru) oluncaya kadar bekletti. Sonra onu şekil verip, salsalün kelfehhar (pişmiş kerpiç gibi) oluncaya kadar bekletti.

Şeytan, Adem Aleyhisselamın bedeninin ruh verilmemiş bu halini görüp), yanına vardıkca; *Şüphesiz sen, büyük bir iş için yaratıldın* derdi. Sonra, Allahü Teala Adem Aleyhisselamın bedenine ruh verdi. Ruh, önce gözüne ve genizlerine sirayet etti. Genzine sirayet edince aksırdı. Allahü Teala onu rahmetiyle karşılayıp; *Rabbin sana merhamet etsin.* buyurdu..* Allahü Teala Adem Aleyhisselamın bedenine ruh verdikten sonra melekleri ve cinleri haberdar edip; *Ademe secde ediniz!* (Bakara Suresi 34) emrini verdi.

Önce Cebrail Aleyhisselam secde etti. Sonra sırayla; Mikail, israfil, Azrail ve diğer bütün melekler secde ettiler. Secde eden meleklerin her biri. Allahü Teala tarafından çeşitli hizmetleri görmekle şereflendirildi. İblis, kibir ve gururundan secde etmedi Allahü Teala İblise mealen; *Ey melun! Ademe niçin secde etmedin?* buyurunca, İblis dedi ki *Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten onu ise topraktan yarattın.* (Araf Suresi 18) Yani ateş; latif, saf ve ışıktır. Elbette topraktan üstündür diyerek bu bozuk kıyasını ileri sürdü. Böylece Allahü Tealanın emrine isyan etti. Ebedi olarak Cehennemlik oldu

İblis, Adem Aleyhisseama secde ediniz emrine uymayınca, Allahü Teala mealen; *Hemen in oradan (Cennetten). Artık senin Cennette kibirlenmen (kendini büyük görmen) gerekmez. Haydi Cennetten çık. Çünkü hor, alçak ve bayağı kimselerdensin.* (Araf Suresi: 13) buyurdu. İblis Cennetten koğulunca ölüm acısını tatmamak veya sonsuz bir hayat yaşamak istediğinden dolayı Allahü Tealaya *Bana halkın dirilip kaldırılacakları bas gününe kadar mühlet (ömür) ver.* (Araf Suresi: 13) diyerek dünyada da ve ahirette ölümsüz olmayı istedi.

Allahü Teala da ona ölümden ve Cehennem azabından kurtuluş olmadığını bildirip, birinci sur üflenip bütün canlıların öleceği vakte kadar mühlet verdi. Böylece Kıyamet gününe kadar mühlet verilip serbest bırakıldı.

İblis bunun üzerine mealen; *Öyle ise beni azdırmana yemin ederim ki, insanoğullarını saptırmak için muhakkak senin doğru yoluna oturacağım! Vesvese verip, pusu kuracağım. Sonra da onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım (musallat olacağım). Sen de onların çoğunu şükredici (kimse) bulamayacaksın.* (Araf Suresi: 14-17) dedi.

Allahü Teala mealen buyurdu ki: *Ayıplanmış ve rahmetimden koğulmuş olarak oradan (Cennetten) çık. Yemin ederim ki onlardan kim sana uyarsa, Cehennemi hep sizden dolduracağım.* (Araf suresi: 18)

İblis kendisine kıyamete kadar ömür verilip, serbest bırakıldı. Adem Aleyhisselamın evlatları olan insanlara dünyada imtihan edilmek, denenmek için üç din düşmanı yaratıldı.

ŞEYTAN NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Şeytan cinlerdendir; şerrin, her türlü kötülüğün ve sapkınlığın temsilcisidir. Hayırla, iyilikle, hidayetle hiçbir alakası yoktur.

Allah Teala Hz. Ademe secde etmesini emrettiği zaman, şeytanların babası olan İblis, kendisinin ateşten, Ademin ise topraktan yaratıldığını ileri sürerek Allaha isyan etti. Bu hareketi ile yani kendisini Adem aleyhisselamdan üstün görmesi sebebiyle kibir ve gurura kapıldı, kafirlerden oldu. İblis ve onun zürriyetinden gelen şeytanlar, Allahın rahmetinden kovulmuştur.

Ancak bunlara, kıyamete kadar mühlet verilmiştir. Bütün meşgaleleri, insanları doğru yoldan ayırmak ve onları kötülüğe sevketmeye çalışmaktır. Her insanın bir şeytanı vardır. Hatta Resulüllah Efendimizin dahi kendisine musallat olmak isteyen bir şeytanı vardı.

Ancak Cenab-ı Hakk ona yardım etmiş ve şeytanı kendisine teslim olmuştur. Şeytanın vazifelerini şöyle tasnif edebiliriz:

1. Küfür, şirk, Allah ve Resulüne, Resulünün varislerine isyan ettirmek,

2. Bidatlerle amel ettirmeye çalışmak,

3. Büyük günahlara sevketmek, şayet mümkün olmazsa;

4. Küçük günahlarla meşgul etmek,

5. Mubahlarla fazlaca uğraştırmak,

6. Fazileti az olan amellerle oyalamak.

Hz. Allah şeytana karşı müminleri ikaz etmiş, Şeytan şüphesiz sizin amansız bir düşmanınızdır, siz de onu düşman kabul edin. O, kendisine uyan taraftarlarını, ancak ateş ehlinden olmaya çağırır (S. Fatır, 6) buyurarak, ona uymamalarını istemiştir.

Şeytan, ilk insan Hz. Adem babamızla Havva validemizi yanıltmış ve cennetten çıkarılmalarına sebep olmuştur. Bu hususu göz önünde tutarak, onun hile ve tuzaklarına karşı uyanık bulunmak gerektiği ise Kuran-ı Kerimde şöyle ifade buyurulmuştur: Ey Ademoğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de şaşırtıp bir belaya düşürmesin. Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık. (S. Araf, 27)

ŞEYTANIN HAKİMİYETİ KİMLER ÜZERİNDEDİR ?

Şeytanın hakimiyeti, hiç şüphe yok ki kendi dostları üzerindedir. Kuran-ı Kerimde bu hususu Mevlamız şöyle beyan buyurmuştur: Hakikat şu ki: iman edip de yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde şeytanın bir hakimiyeti yoktur. Onun hakimiyeti, ancak onu dost edinenlere ve onu Allaha ortak koşanlaradır. (S. Nahl, 99-100)

Dünyada iyi ile kötü, hayırla şer, imanla küfür arasındaki mücadele şüphesiz kıyamete kadar sürecek; iyiliğin yanında melek, kötülüğün arkasında ise şeytan var olmaya devam edecektir. İnsanoğlu, Allah Tealanın verdiği irade gücünü iyi yolda kullanmaya karar verir ve azmederse, bu hususta Cenab-ı Hakkın yardımı tecelli eder. Bu ameli yapmak için kendisinde güç ve kuvvet bulur. Şer ve kötülük yönünde karar verirse de, muhakkak ki şeytanın desteğini arkasında görür.

Giriş & Kaydol
Muhtarımız

Namaz Vakitleri
Sohbet Bölümü


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol